Her Şey Yok Olur

Catherine Clare, 1980 Manhattan hayatını isteksizce geride bırakıp, kocası George’un Hudson Valley’deki küçük bir üniversitede sanat tarihi öğretmenliği yapma teklifini kabul ederek Chosen adındaki ıssız köye taşınır. Eski bir süt çiftliğini kızları Franny için güvenli bir yuva haline getirmeye çalışırken, şehir yaşamının sosyal ve kültürel donanımından uzak, giderek yalnızlaşan bir yaşama hapsolur. Evin çatlak duvarlarında, unutulmuş odalarda ve sessiz tarlalarda gezinirken hem mekânda hem de evliliğinde sinsi, gölge gibi varlıkların izlerini sezmeye başlar.

Zamanla Catherine, evin geçmişiyle ve kocası George’un gizlediği karanlık sırlarla yüzleşir; dışarıdan bakınca huzurlu görünen yaşamın altında insan yapımı ve doğaüstü kötülüklerin bir arada dolaştığı ortaya çıkar. Film, yavaş ilerleyen gerilimle gotik bir atmosfer kurar; ihaneti, suskunluğu ve gerçeğin biçim değiştirişini izleyicinin üzerinde rahatsız edici bir baskı yaratacak şekilde işler. Sessizliğin, gölgelerin ve soğuk estetiğin hâkim olduğu bu hikâye, evlilik bağlarını ve kimlik algısını çözüme zorlayan rahatsız edici bir sonla noktalanır.