どろろ

Hyakkimaru, vücudunun kırk sekiz parçasını şeytani varlıklara kurban vermiş, duygusuz ve yarı insan yarı savaşçı bir adamdır. Her kaybolan uzvunu geri almak için verdiği acımasız ve yalnız mücadele, feodal Japonya’nın karanlık ve kanlı sokaklarında geçer; canavarlarla yüzleşmeleri hem fiziksel hem de ruhsal sınavlara dönüşür. Film, asi ve acıma bilmez bir intikam yolculuğunu, mitolojik öğelerle yoğurulmuş sert savaş koreografileriyle anlatır.

Yanında dolaşan Dororo ise sokaklardan gelmiş keskin zekâlı ve cesur bir hırsıztır; ebeveynlerinin ölümünün hesabını sormak için yola çıkmış, hayatta kalma içgüdüsüyle yoğrulmuş bir karakterdir. İkili arasındaki ilişki başta çıkar ve güven sorunlarına dayansa da, zamanla birbirlerinin yaralarını sarmaya ve insana dair kalan şeyleri yeniden keşfetmeye başlarlar. Dororo’nun çevikliği ve Hyakkimaru’nun intikamı, filmi hem duygusal hem de ritmik açıdan dengeler.

Film, kimlik arayışı, insanlık ve bedel temalarını karanlık bir estetik içinde işler; şiddetin ve kayıpların gölgesinde kalan insan olma çabasını sorgular. Sert anlatımı ve dramatik atmosferiyle Dororo, mitolojik unsurları dramatik bir yolculukla birleştiren, hem aksiyon hem de karakter odaklı bir yapım olarak öne çıkar.