Eski Dost

Sam Peckinpah imzalı Pat Garrett & Billy the Kid, Yeni Meksika düzlüklerinde geçen dostluk, ihanet ve değişen bir çağın hikâsini anlatır. Eskiden yakın arkadaş olan kanun adamı Pat Garrett, zengin sığır baronlarının baskısıyla Billy the Kid'i yakalamak için görevlendirilir; bu görev yalnızca bir adamın peşine düşmek değil, aynı zamanda kişisel bağların ve ahlaki pusulanın test edilmesidir. Film, ataerkil güçlerin ve kapitalist çıkarların kırsal özgürlükleri nasıl yok ettiğini, Batı'nın romantikleştirilen mitlerinin çöküşünü çarpıcı karelerle ve şiirsel bir hüzünle işler.

Kameranın sakin ama acımasız bakışı, Kris Kristofferson’un asi Billy’si ile James Coburn’ın yorgun Garrett’i arasındaki gerilimi derinleştirir; Bob Dylan’ın müziği ise filmin yaslı, ağıt vari tonunu güçlendirir. Şiddet sahneleri yalnızca aksiyon sunmaz, aynı zamanda zamanın kaçınılmaz ilerleyişi ve ideallerin erozyonunu vurgular; böylece film, tek bir kovalamacadan çok, bir dönemin sonunu, dostluğun sınandığı ve seçimlerin geri döndürülemez sonuçlar doğurduğu bir trajedi olarak kalır.