Macbeth

11. yüzyıl İskoçya’sında geçen film, kaderi değiştirecek kehaneti fısıldayan üç cadının gölgesinde başlar. Savaşçı Macbeth cesur ve kudretli bir komutandır, fakat karısının acımasız hırsı ve cadıların kıvılcımıyla aklında çatlaklar oluşur; zafer ve saltanat arzusunun çekimine kapılır. Başlangıçtaki tereddüdü, güç tutkusuyla yer değiştirir ve onun ahlaki pusulası giderek bozulur.

Kralına ve kardeşlerine karşı işlenen ihanet, kanla bulanmış bir yolun ilk adımıdır. Suç ve şiddet birbirini doğururken insan ilişkileri güven ve sadakatten şüphe ve paranoyaya dönüşür. Eylemlerinin ağırlığı Macbeth ve eşinin vicdanında yankılanır; zaferin ardından gelen yalnızlık ve korku, onların zihnini yıpratır.

Film boyunca kötülüğün zincirleyici etkisi, ihanetten doğan iç çatışma ve kaçınılmaz çöküş acımasız bir karanlıkla tasvir edilir. İktidar arzusu, hem kişisel hem toplumsal düzeyde yıkıma yol açar; Macbeth’in trajedisi, kanlı tercihlerinin geri dönülmez sonuçlarıyla tamamlanır.