Suncoast

Güneşin kıyısındaki küçük bir kasabada, genç bir kız hem kardeşinin bakımını üstlenmiş hem de sınır tanımayan annesinin gölgesinde büyümeye çalışır. Günlük sorumluluklar ve evin kaosu, onun ergenlik yıllarına alışılmadık bir olgunluk katar; dışarıdan bakıldığında sıradan görünen bu hayat, içinde büyük duygusal yükler taşır.

Her şey, kasabanın eksantrik ve tutkulu bir aktivistiyle tesadüfi bir karşılaşma sonucu değişir. Aktivistin, tarihe geçen tıbbi bir davayı protesto etme biçimi hem genç kızın dünyasını sarsar hem de ona farklı bir bakış açısı kazandırır; hak, adalet ve kişisel sorumluluk kavramları yeni bir anlam bulur.

Aralarındaki ilişki başlangıçta çalkantılı ve beklenmedik olsa da zamanla karşılıklı öğrenmeye dönüşür. Aktivistin cesareti ve dışavurumculuğu, genç kızın içindeki sessiz isyanı ortaya çıkarırken; genç kızın sadakati ve şefkati ise aktivistin eylemlerine insanî bir derinlik katar.

Suncoast, aile bağları, toplumsal sorumluluk ve bireysel erdemler üzerine dokunaklı ve incelikli bir hikâye sunar. Hem sıcak bir insanî dram hem de etik tartışmaları kışkırtan bir yapıt olarak, izleyiciyi küçük kasabanın gündelik hayatından küresel meselelerin merkezine taşır.