Cédric Kahn

Başarılı ve artık bekar bir avukat olan Diane, cep telefonunu kaybeder. Telefonu bulan Alexandre, Diane’ye ulaşır ve ikili ertesi gün buluşmaya karar verir. Diane, Alexandre’nin çok kibar ve etkileyici bir adam olduğunu görür ancak tek bir sorun vardır: boyu Diane’den oldukça kısadır. Genç kadın, toplumsal tüm tabuları bir yana bırakarak görür görmez hoşlandığı bu adamla yeni bir ilişkiye başlamaya karar verir.

Genç bir kadın olan Eugenie’nin eşsiz bir yeteneği vardır. O, ölüleri duyup, görebilmektedir. Çok geçmeden ailesi onun bu sırrını keşfeder ve Eugenie babası ve erkek kardeşi tarafından La Pitié Salpêtrière nöroloji kliniğine yatırılır. Ancak Eugenie, aslında olmaması gereken bu hastaneden kaçmayı başarır.

Zula ve Wiktor birbirinden tamamen farklı karakterlere sahip olan iki aşıktır. Her ne kadar birbirleriyle anlaşamayacak tipler olsalar da kader onların yollarını ayrılmayacak şekilde birbirine bağlar. Soğuk Savaş sırasında Polonya’dan Berlin’e, Yugoslavya’dan Paris’in gece kulüplerine uzanan filmde, siyasi görüş, karakter ve kaderin cilvesiyle savrulan Zula ve Wiktor’un tutkulu aşkı ele alınıyor.