Yenilmiş bir müzisyen olan Yiannis, Kıbrıs'tan kaçma planları yaparken, hem mafyanın hem de sınır polisiin baskısı altında kalır; tüm hayatını değiştirecek olay ise sevgili köpeğinin duvarı aşarak adanın Türk tarafına kaçmasıdır. Kaçış planlarını ertelemek zorunda kalan Yiannis, basit bir hayvan kurtarma çabası gibi görünen macerada kendini beklenmedik bir şekilde iki toplum arasındaki gerilim, bürokrasi ve absürd komedinin ortasında bulur.
Filmin hem hüzünlü hem de sıcak tonuyla, köpek etrafında şekillenen olaylar iki tarafın insanlarını bir araya getirir ve küçük kişisel dramları, sınırların yarattığı büyük toplumsal sorunlarla iç içe geçirir. Smuggling Hendrix, naif mizahı ve insana dair umuduyle, ayrılıkların ortasında kurulan bağları ve gündelik kahramanlıkları samimi bir dille anlatır.