Zengin sanayici U.S. Bates, şımarık oğlu Eric’in her yıllık ziyaretinde onu büyük mağazasına götürür ve raflardaki her şeyi armağan olarak seçebileceğini söyler. Eric, eğlenceli şakalarıyla dikkatini çeken siyahi temizlik görevlisini “oyuncak” olarak seçer; böylece tuhaf ve rahatsız edici bir pazarlık başlamış olur. Bu başlangıç, gücün ve zenginliğin keyfi sınırlarını gözler önüne serer.
Seçilen adam, önceleri pek çok hakarete ve aşağılamaya maruz kalır; Eric’in isteklerini yerine getirmek için küçümsenir ve insan yerine konulmaz. Ancak zamanla, mizahı, sabrı ve insanlığı sayesinde çocuğun yalnızlığını fark eder ve ona gerçek bir arkadaşın ne demek olduğunu göstermeye başlar. İlişki, tek taraflı bir eğlenceden karşılıklı bir öğrenmeye dönüşür.
Film, sınıf farklılıkları ve güç suiistimali üzerine keskin bir hiciv sunarken aynı zamanda sıcak ve duygusal bir çekirdeğe sahiptir. Komedi, karakterlerin iç dünyalarını ve insan olmanın onurunu ortaya koyan sahnelerle dengelenir. Sonunda, küçük bir çocuğun kalbinde ve bir ailenin dinamiklerinde beklenmedik bir dönüşüm gerçekleşir: oyuncağın yerine insanlık ve arkadaşlık geçer.