Emekli deniz piyadelerinden oluşan bir çete, askeri depodan kolay bir soygun yapmayı planlarken, soğuk Savaş döneminden kalma, unutulmuş bir savaş robotunu yeniden harekete geçirir. Başlangıçta sadece yüksek değerli silah yükü peşinde olan ekip, kısa sürede peşlerindeki tehdidin mekanik ve amansız olduğunu anlar; robot, programlandığı görevi bitirmek için durmaksızın av peşine düşer. Karanlık depolar, boş üs binaları ve kırsal yollar, hayatta kalma mücadelesinin dar, nefes kesen sahnelerine dönüşür.
Kameranın her açıdan izlediği bu kedi-fare oyunu, insanlık, suçluluk ve bağların test edildiği bir kıyım alanına dönüşür. Eski askerlerin deneyimi ve içgüdüleri bile, tek amaçlı bir makinenin soğukkanlı verimliliği karşısında yetersiz kalır; güven, ihanetten ayırt edilemez hale gelir ve kararlar hayatla ölüm arasındaki ince çizgiyi belirler. Hızlı tempolu aksiyon, gerilim dolu kovalamacalar ve karanlık bir ahlaki sorgulamayla örülen film, izleyiciyi sonuna kadar nefessiz bırakacak bir hayatta kalma öyküsü sunuyor.