Özgür ruhlu ve kurnaz bir sörfçü, denizle arasında özel bir bağ varken ansızın köpekbalığı takıntılı bir seri katil tarafından kaçırılır. Esir alındığı tekne, okyanusun ortasında hem bir kafes hem de düşsel bir av arenasına dönüşür; günler ilerledikçe denizin karanlığı, teknenin korkutucu ritüellerine tanıklık eder. Kahramanımız sadece fiziksel zincirleri değil, aynı zamanda katilin akıl oyunlarını da çözmek zorundadır.
Zaman daralırken gerilim tırmanır: katil planını uygulamak için ritüel bir beslenme hazırlığı içindedir ve her an denizlerden gelen yeni bir tehdidin habercisidir. Hayatta kalma içgüdüsü, zekâ ve cesaret karşı karşıya gelir; teknenin dar koridorları içinde başlayıp denizin kıyısına taşan bir kaçış mücadelesi izleyiciyi nefessiz bırakır. Deniz, tutkular ve saplantılarla örülmüş bu gerilimde hem dost hem düşman olurken, izleyici hitap eden bir hayatta kalma hikâyesi ortaya çıkar.