Cellphone

Nişanlısının ölümünden sonra travma sonrası stres bozukluğu ile yaşayan Wynne, bir gün telefonunda kendi geleceğine dair rahatsız edici görüntüler görmeye başlar. İlk bakışta rastgele görünen bu sahneler giderek birbirine bağlanır; her bir ipucu hem geçmişinin karanlık noktalarını aydınlatır hem de yakında gerçekleşecek ölümünü işaret eder. Telefonun ekranından gelen bu vizyonlar, zamanla onun gerçeklikle bağını zedeler ve Wynne'i hem kaybettiği sevgilisinin anılarıyla hem de kendi aklıyla yüzleşmeye zorlar.

Hayatta kalmak için görüntülerin anlamını çözmesi gereken Wynne, zamana karşı umutsuz bir yarışa girer; kimin dost, kimin düşman olduğunu ayırt etmek zorlaşırken teknoloji en yakınına dönüşmüş bir tehdide dönüşür. Yalanlar, travma ve kader arasında sıkışan hikâye, gerilim dozu yüksek, beklenmedik dönemeçlerle dolu bir keşfe dönüşür ve izleyiciyi ölümcül olasılıkların eşiğinde tutar.