Her yaz New Mexico’nun Las Cruces kasabasındaki babalarının evine dönen iki kız kardeşin büyüme yıllarını izleyen film, sıcak çöl rüzgârları ve aile ritüelleriyle örülmüş anların arasına yerleştirilmiş bir portre sunuyor. Sevgi dolu ama bir o kadar da öngörülemez bir baba figürüyle kurdukları ilişki, her ziyaretle birlikte hem kuvvetleniyor hem geriliyor; kahkahalar, kavuşmalar ve beklenmedik gerilimler birbirini izliyor. Bu tekrar eden yazlar, kardeşlerin kimliklerini ve birbirlerine bağlılıklarını şekillendirirken geçmişin izlerini de derinleştiriyor.
Minimal ama yoğun bir anlatımla ilerleyen film, küçük anların taşıdığı anlamları ve aile bağlarının kırılganlığını gözler önüne seriyor. Her yazın bıraktığı izler, iki kız kardeşin ergenlikten yetişkinliğe geçişindeki karmaşıklığı; sevgi, öfke ve bağışlama arasında gidip gelen duyguları çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. In the Summers, aynı zamanda unutulmaz yazların hafızada nasıl bir sızı ve şefkat bıraktığını nazik ama sarsıcı bir dille anlatıyor.